Vakumlu çelik şişenin tasarımcısı William Stanley, 1913 yılında çok basit bir konfor ihtiyacımıza yanıt buldu. Bugün onlarca marka alternatifi varken Stanley termoslar, satışlarını 110 yıllık tarihinde alışılmadık şekilde birkaç yılda yükseltmeyi nasıl sağladı?
Sosyal medyanın, güvenilir alışverişi “elden ele” yaydığı bugünlerde bir başarı öyküsüne kulak verelim.
Uzunca bir tarih; 111. yılına giriş yapan Stanley Markası
İlk çıktığı yıllarda satış alanını askerlere yönelten Stanley markası zamanla kamp ve piknik sever insanlara yöneldi. Ürünlerinde; uzun süre sıcak ve soğuk kalmayı, sağlamlığı vadeden Stanley termoslar, yolculuklarında içeceklerini sıcak tutmak isteyenlerin en büyük tercihi oldu.
Mustafa Kemal Atatürk’ün de tercih etmiş olduğu Stanley, yalnızca sağlamlığı ve performansıyla ihtiyacı karşılıyor olsa da son yıllardaki satışının arkasında başka bir sebep daha yatıyor.
Yaklaşık yüz yıl boyunca tasarımından ve ikonik renginden ayrılmayan Stanley, son yıllarda tasarımlarında değişikliklere gitti ve satışlarında önemli ölçüde değişimler oldu.
“Ben klasikçiyim arkadaş” diyenlerin tercihi Stanley burada.
1913 yılından bu yana termos üreten bir firma olan Stanley, son yıllarda belki de yıllardır yapmadığı bir değişime imza attı. Tasarımlarını değiştirdi!
Zaten satış yapan bir tasarımı değiştirmenin ne anlamı olduğunu düşünenlerinizi en öne davet ediyoruz. 2016 yılında satışa sunulan bu yeni tasarım 2019’a ulaştığımızda meyvelerini verdi.
Cep matarası modası geri gelmeli diyenler için sevdiğimiz Stanley renkleriyle burada.
2019 yılından beri Stanley termosların yıllık satışları 73 milyon dolardan tahmini 750 milyon dolara ulaştı. Askerler, kamp yapanlar, işçiler ve bugün influencerlar. “Güvenli tercih” Stanley termoslar nasıl oldu da 100 yılı aşkın satışının son on yılında daha da yükseldi?
Herkese ulaşmanın ilk adımı: çeşitlilik
Stanley, “Ben sadece kahvemi/çayımı korumak istemiyorum.” diyenleri de duymuş; yemekler için özel termoslar üretmiş ve fazladan taşımanız gereken çatal ve tabakları rafa kaldırmış.
“Ben kupamdan vazgeçmem, kocaman termoslar beni bozar.” diyenleriniz için bardak termoslar da var. Evde kahvenizi yudumlarken hayal ettiğiniz kamp ortamını aynı kupa ile kahvenizi soğutmadan yaşayabilirsiniz.
15.1 litre taşıma kapasitesiyle kamp, piknik, balık tutma hatta arabalarda depolama olarak da kullanabileceğiniz bir soğutucu da termoslardaki ısı yalıtımına güvenince gözümüz kapalı tercihimiz oluyor.
Bizi düşünüyor; peki ya doğayı?
Doğaya zararı en aza indirmek için yeniden kullanılabilir ürünler tercih etmemiz çok önemli. Atıklarımızın boyutu, çeşidi ve atma sıklığımız, çevreye verdiğimiz zararı büyük ölçüde değiştiriyor. Doğada kısa sürede çözünebilir materyaller kullanımımız durumu aza indirse de tekrar tekrar kullanabileceğimiz termos gibi materyaller atık oluşumunu en aza indireceği için tercihlerimizde en üstlerde bulunmalı.
Plastik ve reçine üretiminde kullanılan bir madde olan BPA, “Bisfenol A”, polikarbonat (PC) şeffaf sert plastik üretmek için kullanılan maddelerden biri. Çevre kirleticisi haline gelen BPA’lar yayıldıkları toprak ve sularda canlılar için sorun oluşturuyor. Ayrıca BPA’nın insan vücuduna da zararları olduğuna dair çalışmalar da bulunuyor.
İkonik yeşilden rengarenk bir kataloğa yolculuk;
Onlarca rengiyle satışı bulunan Stanley Quencher, satışa ilk sunulduğunda şirket olacakların pek farkında görünmüyordu. 2017 yılında, satışları artan Quencher’lara alıcılar tarafından ulaşmak giderek zorlaştı. Tasarımlarını değiştirerek kadınlara ve Z kuşağına hitap etmeye yönelen Stanley, satış stratejilerinde sosyal medya kullanıcılarının isteklerini pek duymamış olacak ki satışa çıkan Quencher’ların stoklarının tükenmesinin yarattığı korkunun farkında olamamışlar.
Üç kadının yardımı
2017’de başlayan bir çevrimiçi alışveriş blogu ve Instagram hesabı olan The Buy Guide‘ın kurucuları Linley Hutchinson, Ashlee LeSueur ve Taylor Cannon, Stanley Quencher’a büyük ilgi duyuyorlardı. Ürünü öven paylaşımları yerini satış stoklarının azalmasına duydukları endişeye bıraktı.
Satışlarının durdurulacağı korkusu Stanley küresel ticaretten sorumlu kıdemli başkan yardımcısı Matt Navarro’nun, Retail Dive’a açıklamasında çürütülmüş olsa da bir gerçeği ortaya çıkardı; öncelikleri Quencher değildi.
“İş başa düştü, kolları sıvıyoruz”
İlginç olarak, Stanley şirketi çağrılara farklı bir yöntemle cevap verdi ve The Buy Guide’a, satış yapabilmeleri için 10.000 termos satın almalarını önerdi. Riskli bir tercihle kollarını sıvayan bu üç kadın 4 gün gibi kısa bir sürede termosların hepsini satmayı başardı.
Beklenmedik bu satışın ardından Stanley firması da harekete geçti ve The Buy Guide ekibiyle masaya oturdu. Çalışmalarını Quencher üzerinde yoğunlaştırmaya başlayan Stanley ekibinin artık kampçılar ve işçiler dışına da yönelmesi gerektiği kararlaştırılmış oldu.
Yanan araba kurtulan ve içinden izdiham çıkaran Stanley;
Geçtiğimiz yıl viral olan videoda bir kullanıcının yanan arabasından Stanley termosununun sapasağlam çıktığını gördük. Bazı başarıların tesadüf olmadığını ve sağlam ürünlerin satışının olmasında şaşırtıcı bir şey görmüyor olabilirsiniz ancak Stanley’in bu olayın ardından arabası yanan kişiye araba teklifinde bulunması büyük yankı uyandırdı.
Sağlamlığı “kanıtlarla” önümüze serilen ve milyonlarca insana yayılan bu güven duygusu, satış merkezlerine de yansıdı ve izdihamlara yol açtı.
Artık her ihtiyaca yönelik “zaman durduran” tasarımlar yapan Stanley ürünlerinden sizin tercihiniz hangisi?